12 Ekim 2008 Pazar

İlhan Taşcı Maskesiz Soygun


"Simit ve su satarak 'tüccar siyaset'e başlayan Tayyip Erdoğan'ın malvarlığını nasıl katlayıp, milyon dolarlara ulaştırdığı belgelerle gözler önüne seriliyor. İktidarı döneminde şirketlerinin sorunlu olabilecek ekonomik geçmişini ak'layan Başbakanın hisselerinin bir buçuk yılda yüzde üç bin değer kazanmasının sırrı, belge'sel olup akarken, AKP'nin kabine üyeleri hakkında hayali ihracattan toplu gümrük kaçakçılığına, sahte fatura düzenlemekten vergi kaçakçılığına kadar uzanan suçlamalar...Tarikat-siyaset-ticaret üçgenindeki ilişkiler ağıyla şekillenen iktidarın devlete yalan bilgi vermekle suçlanan bakanını, resmi kurumların gizli yazışmasına iş takibi yaptığı notu düşülen kabine üyesini, terörist'le buluşmaya ev sahipliği yapan danışmanını tanıyacaksınız. Yolsuzlukla savaşın söylemiyle yola çıkan ama kendi döneminde yolsuzluk markası alidibo'yu yaratan iktidarın başbakanının, bakanlarının, kardeşler, çocuklar, enişteler, damatlar ve yandaşların ekonomisinin hızla gelişip serpilişinin dünden bugüne öyküsünü belgelerle okuyacaksınız."
İlhan Taşçı

Adil Maviş Son Sigaram


Şanslısın
Bir Sabah Uyandığında Son Sigaram Diyenlerden Biri Sen Olacaksın Önce Yoksunluk Duygusunu Aşacak Sonra Sigaraya İhtiyaç Duymayacaksın.Bu Programın Esprisi Şu;Bağımlılıktan Kurtulmak İstiyorsan Sigarayı Zorla Bırakmaya Çalışmayacaksın. Kitabın Yanında Verilen "Hipnotik Telkin "Cd'sini Günde 20 Dakika 9 Gün Dinledikten Sonra Zaten Bu Maddeye İhtiyaç Duymayacaksın. Böylece İstemekle İstememek Arasında Da Kalmayacaksın.Sigara İçmene Neden Olan Şu Üç Bağımlılıktan Kurtulup Özgürlüğüne Tekrar KavuşabilirsinVücudun Bitmek Bilmeyen Nikotin İhtiyacını Karşılama İsteği...Sigara İçmezsem "Mutlu Olmayacağım" İnancı...Bu Zevkin Yerine Başka Bir Şey Bulmama Korkusu...

Dostoyevski Ebedi Koca


'Bu adamlar, dünyaya ebedî koca, daha doğrusu yalnızca koca olmak için gelmişlerdir. Böyle bir erkeğin dünyada evlenmekten başka görevi yoktur. Evlendikten sonra, yaradılıştan karakter sahibi olsa bile, hemen karısının bir parçası halini alır. Bu gibi kocaların belirgesi alınlarındaki malûm süstür.' Dostoyevski bu romanının kahramanını bir başka kişisinin ağzından bize öyle tanıtıyor. Ezeli koca - âşım çekişmesine dayanıyor konu. Ama o bayağı aşk romanları ile en küçük bir ilintisi olmayan bir üstün yapıt bu. Her dokunduğu insan sorununa yeni bir ışık getiren usta kalem burada da üstünlüğünü duyuracaktır size.

Pierre Loti İzlanda Balıkçısı


İzlanda Balıkçısı, bir aşkın öyküsü, aynı zamanda da denizin destanıdır. Kendisi de bir denizci olan Pierre Loti, zengin hayal gücüne ve şiirsel bir üsluba sahiptir. Fransız edebiyatında önemli bir yer tutan bu romanda yazar, insan yüreğinin derin duygularını bir inci berraklığıyla belirlemiş, aynı zamanda serüvenini baştan başa kaplayan denizin heyecan dolu güzelliğini de usta bir ressam sanatıyla işlemiştir. Balıkçı delikanlıyla onu seven kızın yaşamlarında deniz, son sözü söyleyen kader kadar kesin, amansız, korkunç bir varlık olarak kendini her an duyurmaktadır. Dev yapılı beş kişiyidiler. Salamura ve deniz kokan, oda gibi bir yerde oturmuş, içiyorlardı. Boylarına göre çok basık olan bu yerin bir ucu için boşaltılmış kocaman bir martı gibi inceliyor, tekdüze bir inilti çıkararak uykuda gibi bir yavaşlıkla, hafif hafif sallanıyordu.

Ivan Gonçarov Oblomov


Oblomovların hiçbiri kendilerine telkin edilen yaşam ilkelerini özümseyememişlerdir, bunların pratik sonuçlarını alacak kadar uygulayamamışlar; sözün eyleme dönüşmesi, ilkenin ruhun iç gereksinimleriyle kaynaşarak bu gereksinimlerin içinde eriyip yok olması ve böylece insanı harekete geçiren biricik güce dönüşmesi çizgisine ulaşamamışlardır... Onlar için düşlerin gerçeklerden, genel ilkelerin hayata ilişkin basit bir gerçekten daha değerli olması da bundandır. Bunlar yararlı kitaplar okurlar; bu kitaplarda ne yazıldığını bilmek için güzel yazılar kaleme alırlar. Daha sonra yazdıklarını okuyup kurdukları mantık zircirine hayran olmak için, cesur gözüpek şeyler söylerler. Konuşmalarındaki seslerin ahengini duymak ve bununla dinleyenleri etkilemek onlardan övgü toplamak için. ... Hatta daha da ileri gidip şunu bile söyleyebileceğiz: Gecesini gündüzünü bir takım eğlence meclislerinde roller keserek, binbir dolaplar çevirerek geçirmek ve sonra da , "Düşüncelerimizi özgürce eyleme geçirecek olanaklardan yoksun olduğumuz için bu tür işlerle uğraştık" kandırmacasında başarıya ulaşmak mümkündür... Kendileriyle toplum arasında var olduğunu ileri sürdükleri gizemli ayrılıklarıyla, kendilerini toplumun bir türlü anlayamamasından yakınmalarıyla, yüce ülküleri eylem olarak ortaya koydukları hiçlik arasındaki bıktırıcı çelişkileriyle artık kimsenin aklını karıştıramaz olmuşlardır.